Bilim İnsanları Yapay Yaşam’a Çok Yakın

Yapay Yaşam için çalışmalarını sürdüren bilim insanları artık bunu gerçekleştirmeye çok yakın.

Bulunduğumuz yaşam sürecinin başlangıcıyla ilgili teorilerden birisi de RNA’nın kendiliğinden kendini çoğaltmaya başlaması ve sonrasında yaşamın başlaması. Bu teoriyi ele alan bilim insanları laboratuvar ortamında deneylerini sürdürüyor.

Bilim insanları diğer RNSA türlerinin kopyalamayı başaran bir RNA molekülü oluşturduklarını ifade ediyorlar. Bu açıklama bize laboratuvarda “Yapay Yaşam” kavramının hayata geçirilmesi için heyecan verici geldi. (Washington Post)

The Salk Institute for Biological Studies bilim insanları, DNA veya proteinlerden önce, RNA’nın sözde “primordial soup“da başlangıçtaki ana bileşen olarak var olduğu teorisinden yola çıkarak çalıştılar.

Yapay Yaşam için Büyük Adım

Araştırmalarının bir parçası olarak, WaPo’nun raporuna göre, doğru bir şekilde başkalarını kopyalayan ve sonuçta işlevsel bir enzim oluşturan laboratuvar yapımı bir RNA molekülü oluşturdular. Enstitü hayatın en erken evrimsel aşamalarını benzeri görülmemiş yollarla incelemeye hazır olduğu için bu büyük bir adım.

Salk’ın başkanı Gerald Joyce, araştırmayla ilgili Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri’nde yayımlanan yeni bir makalenin ortak yazarı, WaPo’ya yaptığı açıklamada, araştırmacıların laboratuvarda oluşturduğu molekülün henüz kendiliğinden çoğalan bir yapıda olmadığını, ancak oluşturdukları şeyin laboratuvarda yaşam yaratma yolunda devasa bir adım olduğunu söyledi.

Eğer kendini çoğaltabilen bir RNA oluşturulursa, Salk başkanı, “o zaman canlı olur” dedi.

“Bu, laboratuvarda – veya teorik olarak, evrende herhangi bir yerde – hayatın nasıl ortaya çıkabileceğine dair yol” diye ekledi Joyce.

WaPo’nun açıkladığı gibi, Darwin’in evrim teorisinin gerçekleşebilmesi için RNA’nın orijinaline çok yakın kopyalar yapması gerekir. Bir şeyler ters giderse, işler hızla bozulmaya başlar. “Eğer hata oranı çok yüksekse, [genetik] bilgiyi koruyamazsınız,” diye açıkladı Salk başkanı. “Sadece patlar.”

Yine de, RNA’nın tam kopyası da işe yaramıyor çünkü büyümeyi teşvik eden mutasyon türlerini sağlamıyor. Tam doğru miktarda sapmayı elde etmek için, Joyce ve ekibi, molekülleri parçalayan bilinen “çekiç başı RNA”sının kopyalarını yapan bir RNA oluşturdu. WaPo’nun raporuna göre, çoğaltıcı molekül çekiç başı RNA’sı üzerinde işlem yaptığında, her yeni nesil de parçalayabiliyordu — ve her bir sonraki nesil çoğaltmada da daha iyi hale geliyordu.

“Ağzım Açık Kaldı”

Kaliforniya Üniversitesi’nden farmasötik bilim profesörü John Chaput’a göre, bu yeni eşik “devasa” bir adım.

Araştırmada yer almayan ancak gelişmeleri takip eden Chaput şaşkınlığını ve hayranlığını “İlk başta, biraz ağzım açık kaldı,” diye ifade ediyor. “Çok harika.”

Heyecan Verici

Bu araştırma ve çalışma ilerleyen dönemde neler gösterecek şu an için bilemiyoruz ancak heyecan verici olduğu çok açık. Bilim insanları bu yaşam sistemini çözdüğünde ise Yapay Yaşam konuşmaya başlayacağız. Tabi o zaman da yeni etik konular gündeme gelecek.

Gelecek, bizi bambaşka bir şeye hazırlıyor.

Arthur Dent
Arthur Dent

Galaksi çapında bir maceraya pijamalarıyla başlayan tek kişi. Dünya'nın yok edilmesinden sağ çıkan Arthur, evrenin tuhaflıklarıyla dolu bir yolculukta kendi sakinliğini korumaya çalışıyor. En iyi yeteneği: Mümkün olan en garip durumlarda bile sıradan kalmak.

Nesne: 34

Cevap bırakın

tr_TR